İYİ BİR GELECEĞE YÜKSELEN MERDİVENDE İLK BASAMAK LGS
Dünyanın tamamında olduğu gibi maalesef ülkemizi de etkileyen pandemi koşulları sonrasında bir taraftan bedensel ve ruhsal sağlığımıza dikkat ederken, bir taraftan da kendi hayallerimizin başrol oyuncusu, gözümüzden sakındığımız çocuklarımızın eğitim anlamında sağlıklı bir sınav süreci geçirmelerini nasıl daha mümkün kılabiliriz?
Sınav ve çalışma yöntemleri ile ilgili değerlendirme yapmadan klasikleşmiş bilgileri vermekte fayda var. LGS ' de sayısal veriler nelerdir? Önümüzdeki yıl yaklaşık 1,5 milyon civarında öğrenci, LGS’ye girecektir. Daha nitelikli bir liseye yerleşmek isteyen öğrenciler, söz konusu sınavda iki bölümden oluşan testler çözecekler.
Sözel bölümde Türkçe 20, İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük 10, Din kültürü ve Ahlak Bilgisi 10, Yabancı Dil 10 soruyla ölçülmektedir. Sayısal bölümde ise Matematik 20, Fen Bilimleri 20 soruyla ölçülmektedir.
Özellikle son yapılan sınavı baz aldığımızda, sözel bölümde okuduğunu anlama ve muhakeme gücü, sayısal bölümde ise bulmaca vari sorular olduğunu görmekteyiz. Yeni sınav sisteminde öğrencilerden ezber bilgi yerine, sunulan bilgiyi kullanarak yeni bir bilgiye ulaşabilme kapasitesi ölçülmektedir. Dünyada gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin yeni eğitim sisteminin odak noktası tam olarak bu.
Gel gelelim başta sorduğumuz soruya, yani sınava hazırlık aşamasına. Bu konudaki nacizane fikrim günümüz koşullarına daha uygun olduğu için uzaktan eğitim sisteminin avantajlarından yararlanmak. Bu avantajlardan bahsetmeden önce uzaktan eğitimin tarihine değinmek gerekir sanırım.
Gerek yurt içi, gerekse yurt dışı akademik kaynaklara göre dünyada uzaktan eğitimin ilk aşaması, 1700’lü yılların başında mektup ile eğitimdir. Bahsi geçen yıllarda posta teşkilatında görülen gelişmeler eğitim sektörüne de yansımıştır. 1915’ten önce radyo, sonrasında televizyonun kısıtlı da olsa yavaş yavaş yaygınlaşmaya başlaması uzaktan eğitime yeni bir şekil kazandırmıştır. 1960’lı yıllarda ise ilk açık yüksekokullar, uzaktan eğitimin üniversite boyutunun temelleridir. Ancak asıl çığır açan gelişmeler, 2000’li yıllarda yaygınlaşan bilgisayar, telefon hatta akıllı telefonların hayatımızda fazlasıyla yer almasıyla yaşanmıştır. Görüldüğü gibi sanayi, tarım, turizm gibi eğitim sektörü de teknolojik gelişmelerden fazlasıyla etkilenen ve teknolojiye ayak uydurmak zorunda olan bir sektör. Günümüzde fırsat eşitliği yaratarak kilometreleri yok eden bir sistemin adı: Uzaktan Eğitim. Online Eğitim
Tarihi, Matematiği, Fen Bilimlerini teknoloji ile yoğurarak bize sunan bu sistemin avantajlarına gelince:
- Yüz yüze eğitime göre daha fazla ve kolaylıkla değiştirilebilen materyaller ( Animasyonlar, görseller, videolar, deneyler… vb.) barındırır.
- Öğrenciye zaman ve mekan sıkıntısı yaşatmaz. Öğrenci dilediği derse istediği zaman diliminde ulaşabilmektedir.
- En önemlisi şu bence, öğrencilik yıllarımda daha nokta atışı söylemek gerekirse dershane yıllarımda bir dersin tüm konularını dinlemek zaman zaman sıkabiliyordu. Çünkü sorusunu kolaylıkla çözebildiğin konuyu dinlemek, zaman kaybına yol açıyordu. Öğretmenin senin istediğin , sorusunda zorlandığın konuya geçmesi aylar alabiliyordu. Ancak uzaktan eğitim sistemlerinde konu seçme özgürlüğü ve bir soru bankası yazarı olarak söylemeliyim ki onlarca kitap alma zorunluluğu ortadan kalkıyor.
- Veli için önemli avantajlarından biri ise öğrenciye ayırdığı mali bütçenin çok altında bir maliyet ile alınabilmesi. Bu durumda milli servete de önemli bir katkı sunmuş oluyor.
- Eğitimde fırsat eşitliği sağlayarak, bedensel engelli öğrencilerimize ulaşma imkanı sunuyor.
Yeni nesil eğitim sisteminde teknolojinin nimetlerinden daha düşük maliyetlerle yararlanmak adına saydığım avantajlar arttırılabilir elbette. Tabii bu konuda anti tez üretecek değerli eğitimciler de olabilir.
Son olarak LGS ‘ye hazırlanan ve %5’lik dilimlere girmesi için uğraştığımız öğrencilerimizin velilerine tavsiyelerim şöyle:
- Veli, öğrenciye gerekli eğitim ortamını sağlayıcı rol üstlenmelidir.
- Çocuklarımızın önemli bir kısmında programlı çalışma eksikliği ya da hangi dersin hangi yöntemle çalışılacağı noktasında eksiklikler bulunmaktadır. Gerekli görülen durumlarda mutlaka bir rehber öğretmen ya da uzman yardımı alınmalıdır.
- Öğrencinin istediği okulu yani hedefini veli değil kendisi zamanla belirlemelidir.
- Çocuğunuzu kesinlikle başka çocuklarla eğitim anlamında kıyaslamayın, bu çocuğunuzda olumsuz etkiler yaratacaktır. Çünkü gelişimin ve eğitimin temel ilkelerinden birisi “Her birey biriciktir.” ilkesidir. Yani her bireyin kendine has özellikleri vardır. Kendi branşıma değinmeden geçemeyeceğim. Tıpkı coğrafyanın topografyası gibidir çocuklarımızın ruh halleri, kimi engebeli, kimi sade.
Güzel ülkemizin , biricik çocuklarına selam ve sevgi ile.
Akın GÜNEŞ
Eğitim Koordinatörü, Coğrafya Öğretmeni